Hakan Fidan duyurdu: Şam Büyükelçiliği yarından itibaren faaliyete geçecek

“`html

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye İle İlgili Önemli Açıklamalarda Bulundu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NTV’nin canlı yayınında Seda Öğretir’in sorularını yanıtladı.

Rejim, Başlatılan Süreçlere Dönmedikçe Zayıfladı

Suriye’deki Heyet Tahrir Şam liderliğindeki grupların, Şam’ı ele geçirmeden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile bir görüşme yapma çağrısına yönelik soruya Hakan Fidan şu yanıtı verdi:

“Şunu çok net bir şekilde ifade etmeliyim ki, rejim ciddi bir çöküş dönemine girmişti. Aslında, yadsınamaz veriler mevcuttu; rejimin ekonomisi ciddi bir darbe almış, devlet organları işlevselliğini yitirmişti. 10 milyondan fazla insan yerinden edilmiş ve halk temel ihtiyaçlardan yoksun bir yaşam sürüyordu. Rejim, bu olumsuz süreçlere karşı arkasını dönmüş durumda. Bizim amacımız, Beşar Esad’ın gitmesi değil; Suriye halkının huzur, bir arada yaşama ve güven içerisinde bir yaşam sürmesini sağlamaktır. Bu bağlamda Rusya ve İran ile yürütülen süreçlerde bu yaklaşımımızı her zaman dile getirdik.”

Esad yönetiminin sorunlarını görmezden geldiğini belirten Fidan, şunları ekledi: “Biz bu durumu Cumhurbaşkanımıza rapor ediyoruz. Cumhurbaşkanımız da mevcut durumu en yüksek düzeyde değerlendirdi. Fakat rejim, sıcak savaş koşulları içerisindeyken kendi eksikliklerini tespit edebilecek durumda değildi. Süreç içerisinde düşmanlık duygusu besleyen bir anlayışla hareket ederken, muhaliflerin sabırlı olmaları, zamanla rejimin karşılaştığı sorunlarla baş başa kalmasını sağlayacaktır.”

2016 Sonrası Süreç, Fırsatlar Sunuyordu

Hakan Fidan, “2016’dan itibaren çatışma ortamının olmadığı bir süreçte, rejim kendi zayıflıklarını fark etti. Bu aslında iyi bir fırsattı, ancak bunu değerlendirmek yerine, durumu kabullenmeyi tercih etmediler. Biz Türkiye olarak bir şart öne sürmedik; tek isteğimiz, muhalefetle barış ve milyonlarca insanın evlerine dönmesine izin verilmesiydi. Ne yazık ki rejim, halkını düşman olarak gördüğü için bu önemli konuları tartışmaya bile yanaşmadı.” dedi.

Fidan ayrıca, “Rejim bir af ilan etti, ancak bu yaklaşımıyla halktan uzaklaştı. Çünkü karar alma süreçleri Rusya ve İran’ın etkisi altındaydı. O günlerde yaşananlar, bugünkü duruma nasıl gelindiğini anlamamıza yardımcı oluyor.” ifadelerini kullandı.

Rusya ve İran, Değişimi Görmekte Geç Kaldı

“Rejim çökerken Doha Forum’undaydınız. Peki, o günlerde masada olanların Esad’ın gideceği fikrine sahip olup olmadıkları hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Fidan, “İlk harekat başladığında, geçmişte muhalefetin Hama’ya kadar gelmesi gibi bir durumla karşı karşıya kaldık. Ancak o dönemde, Rusya’nın ağır silah kullanması nedeniyle muhalefet geri adım attı. Bu aşamada Türkiye olarak biz ateşkes anlaşmaları sağladık ve Astana sürecini başlattık. Son birkaç yıldır rejim çok zayıf bir konumdaydı ve bu durum, muhalefetin Halep’e neredeyse silahsız girme şansını artırdı.” şeklinde cevap verdi.

Fidan, “Rusya ve İran, Esad’ın iktidarda kalamayacağını anlayarak durumu değiştirmeye doğru yöneldiler. Ancak bu durumda daha fazla kan dökülme riski vardı. Bu nedenle, Rusya ve İran ile etkili bir diyalog kurmamız kritik bir avantaj sağladı.” dedi.

HTŞ ile İlgili Kaygılar Anlaşılır Bir Durum

Seda Öğretir’in, “HTŞ’nin geçmişi ışığında Batılı analistlerin endişelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Hakan Fidan, “Bu endişelerin varlığını normal karşılıyorum. Ancak, bu kaygıların giderilmesi gerekmektedir. Özellikle Rusya ve İran’ın askeri müdahaleleri, bölge ülkelerinin tehdit algısı oluşturması gibi iki riskle karşılaştık. Arap Birliği ile gerçekleştirdiğimiz toplantılarda, bu konulara dair ortak bir anlayış geliştirmeye çalıştık.” yanıtını verdi.

Kuşatıcı Bir Yönetim Gereklidir

Fidan, “Uluslararası toplum olarak Suriye’den ne beklediğimizi net bir şekilde ifade etmemiz önemli. Terörizmin olmadığı, tüm etnik grupların huzur içinde yaşadığı bir Suriye hayal ediyoruz. Kitle imha silahları ve tehdit unsurları barındırmayan kuşatıcı bir hükümet yapısına ihtiyaç duyuyoruz. Şam yönetimine de bu taleplerimizi iletiyoruz.” dedi.

Bunun yanı sıra, Burhan Köroğlu’nun Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı olarak görevlendirilmesi hakkında bilgi veren Fidan, “Ekibimizle birlikte yola çıktılar ve yarın aktif olarak görev alacaklar.” sözlerini ekledi.

(HABER MERKEZİ)

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir